Sözleşme Nedir? Gümrük Müşavirleri ile İmza Altına Alınacak Sözleşmeler Hangi Hükümleri İçermelidir?
Dikkat Edilmesi Gereken Detaylar
Sözleşme, hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok gerçek ya da tüzel kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen bir işlemdir. Borçlar Kanunu’nun 1. maddesi ile sözleşmelerin, tarafların iradelerinin karşılıklı ve birbirine uygun olması gerektiğinin önemle üzerinde durulmuş, devamında da sözleşmelerin içeriğinin kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirlenebileceği hüküm altına alınmıştır. Nitekim aynı Kanun’un 27. maddesinde; sözleşmelerin,
- Kanunun emredici hükümlerine aykırı olmaması,
- Ahlaka aykırı olmaması,
- Kamu düzenine aykırı olmaması,
- Kişilik haklarına aykırı olmaması
- Konusu imkansız olmaması
gerektiği, aksi halde bu sözleşmelerin “kesin olarak hükümsüz olacağı” belirtilmek suretiyle sözleşme serbestisinin sınırları sayılmıştır.
Genel kanaatin aksine, sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. Kısacası, Türk Hukukunda “sözleşmenin adi yazılı ya da resmi şekle tabi olması”, yalnızca bazı sözleşmelerin geçerliliğini doğrudan etkilemekte, diğer sözleşmeler bakımından yalnızca ispat bakımından önem taşımaktadır.
İşte gümrük müşavirleri ile gümrük müşavirliği hizmeti almak isteyen firmalar arasında imza altına alınan sözleşmeler de esas itibarı ile bir şekle tabi olmamakla birlikte uygulamada bu sözleşmelerin adi yazılı şekilde yapıldığı görülmektedir.
Bilindiği üzere; gümrük müşavirleri, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve bu kanuna bağlı mevzuat kapsamında, kendilerinden bu hizmeti almayı talep eden firmalarca noter huzurunda düzenlenen vekaletnameye istinaden, bu firma adına dolaylı temsil yoluyla her türlü gümrük işlemini takip ederek sonuçlandırabilirler. Bu noktada, başta Gümrük Kanunu olmak üzere tüm mevzuat ile temsil yetkisi içeren vekaletnamelerin getirdiği hak ve sorumlulukların düzenlenmesi adına, özellikle gümrük müşavirliği hizmeti almak isteyen firmalar tarafından, gümrük sözleşmelerinin “yazılı şekilde” yapılması talep edilmektedir.
Hukuken bir şekil şartı olmamakla birlikte, gerçekten de gümrük sözleşmelerinin yazılı şekilde düzenlenmesi, tarafların hak ve sorumluluklarının çerçevesinin açıkça belirlenmesi ve dolayısı ile doğabilecek bazı ihtilafların önüne geçilmesi neticesini doğuracaktır. Bu doğrultuda; standart bir gümrük sözleşmesinde dikkat edilmesi gereken bazı temel hususlara kısaca değinmek isteriz;
- Gümrük müşaviri tarafından sunulacak hizmetin, hangi gümrük işlemlerini kapsadığının sözleşmede açıkça yer alması önem arz etmektedir. Böylelikle gümrük müşavirleri, talep edilen gümrük hizmetinin tamamlanabilmesi için gereken belge ve bilgi temini firmadan ya da firma adına diğer kamu kurum ve kuruluşlardan sağlayabilecektir.
- Gümrük müşavirlerinin, sunmuş oldukları hizmet karşılığında, her sene Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Gümrük Müşavirleri Asgari Ücret Tarifesi’nin altında fiyatlandırma yapmaları mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle, sözleşmede Asgari Ücret Tarifesinin altında fiyatların yer almamasına dikkat edilmelidir.
- Gümrük müşavirleri, gümrükleme hizmeti talep eden firmanın kanuni temsilcileri tarafından kendilerine ibraz edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda gümrük işlemlerini tamamlarlar. Bu noktada, ilgili firmadan hatalı bilgi aktarımı olabileceği gibi, doğru bilgi gümrük müşaviri tarafından da hatalı şekilde işleme konulabilir. Bu nedenle, tarafların hataları nedeni ile oluşabilecek maddi zararların tazmini için öncelikle Gümrük Kanunu’nun 242 ve 244. maddelerinde yer alan “uzlaşma” ve “itiraz” yollarının tüketilmesi gerektiği hususu sözleşmede yer almalıdır.
Sonuç olarak her ne kadar taraflar arasında bir vekalet ilişkisi mevcut olsa ve bu ilişkinin temelini, tarafların karşılıklı güveni oluşturma ise de gümrük müşavirinin bu güven unsurundan doğan “hukuka ve hukuk ile bağdaştığı ölçüde firmanın iradesine uygun davranışta bulunma yükümlülüğünün” ve bu yükümlülük karşısında firmanın da “ücret ödeme yükümlülüğünün” sözleşmeye dökülerek imza altına alınması, şüphesizdir ki her iki tarafın da menfaatlerinin korunmasını sağlayacaktır. Bu nedenle, gerek firmaların gerekse gümrük müşavirlerinin, hukuki incelemesi avukatlar tarafından sağlanan sözleşmelere imza atmaları halinde, doğabilecek muhtemel sorunların bertaraf edilebileceği kanaatindeyiz.