1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştiraki olarak kurulan ve Türkiye’nin önemli çevre yönetim şirketlerinden biri olan İSTAÇ’ın ( İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.) Genel Müdürü Mustafa CANLI ile İGMD Yön. Kur. Üyesi Hasan Hüseyin ERCAN “Geriye Dönüşüm ve Çöp Ekonomisi” üzerine bir röportaj gerçekleştirdi.
İSTAÇ’ın çalışma alanı ve hizmetleri hakkında bilgi alabilir miyiz…
Türkiye’nin önde gelen çevre yönetim şirketlerinden biri olan İSTAÇ ( İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.), 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştiraki olarak kurulmuştur. Bünyemizde bulunan dört bini aşkın personel ile altmışın üzerinde lokasyonda hizmet vermekteyiz.
İSTAÇ, yirmi yılı aşkın tecrübesiyle; “Evsel Katı Atık Yönetimi”, “Endüstriyel Atık Yönetimi”, “Tıbbi Atık Yönetimi”, “Transfer İstasyonları ve Düzenli Depolama Sahaları İşletimi”, “Çöp Gazından Elektrik Enerjisi Üretimi”, “Organik Atıklardan Kompost Üretimi”, “Ambalaj Atıklarının Geri Dönüşümü”, “Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Üretimi”, “Gemi Kaynaklı Atık Geri Kazanımı”, “İstanbul Ana Arter ve Meydan Temizliği”, “Deniz Kıyı ve Plaj Temizliği”, “Hafriyat, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Yönetimi”, “Çevre Eğitimleri ve Etkinlikler”, “Çevre Laboratuvarı” gibi Çevre Yönetimi’nin temel taşlarını oluşturan alanlarda faaliyet göstermektedir. Kurumumuz ayrıca, Çevre Yönetimi alanında yurtiçi ve yurtdışında sağlamış olduğu eğitim, etkinlik ve danışmanlıklar ile insanları bilinçlendirmekte ve farkındalık oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak, modern teknolojiler ve ar-ge çalışmaları ile çevre yönetimine yön vermektedir.
İstanbul’daki çöplerin özellikleri ve geriye dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul’da günlük ortalama 17.536 ton evsel atık çıkmaktadır. Karakterizasyon çalışmalarının bize verdiği genel sonuçlara göre, evsel atığın; %50-55’lik kısmı organik atık , %20-25’i geri dönüşümü mümkün atık ( Kağıt-karton, cam, plastik ve metal) ve geri kalan kısmı da yanabilir ve inert dediğimiz değersiz atıklardan oluşmaktadır.
Ülkemizde ve de İstanbul’da oluşan atığın büyük bir bölümü karışık halde toplanmaktadır. Bunun temel sebebi, kaynağında ayrı toplamanın yapılmamasıdır. Bu da geri dönüşüm ve geri kazanıma ilişkin faaliyetleri zorlaştırarak, ürün kalitesini düşürmektedir. Ülkemizde atıkların sadece %6’sı kaynağında ayrı toplanabilmektedir.
Mevcut durumda İstanbul’da toplanan atıkların bir kısmı geri dönüşüm ve kazanım tesisi ile mekanik biyolojik ayırma tesisinden geçirilerek içerisindeki geri dönüştürülebilen ambalaj atıkları tekrar ekonomiye kazandırılmaktadır. Organik atıklar ise kompost tesisinde işlenerek gübre üretimi gerçekleştirilmektedir. Geri kalan kısım ise düzenli depolama sahalarında depolanarak çevreye zarar vermeyecek şekilde kontrol altına alınmaktadır. Bu sahalarda oluşan çöp gazından ise elektrik üretimi gerçekleştirilerek enerji geri kazanımı sağlanmaktadır. Ayrıca depolama sahalarında oluşan çöp sızıntı suları ise arıtma tesislerinde arıtılarak bu suların çevreye verebileceği zarar önlenir. Yeni kurulmakta olan evsel atık yakma tesisi ile mevcut duruma ek olarak 78 MW’lık elektrik üretimi gerçekleştirilecektir. Ayrıca yapımı yine 2020 sonunda tamamlanacak olan biyometanizasyon tesisi ile organik atıklardan enerji sağlanarak doğal gübre üretimi gerçekleştirilecektir.
Çöplerin toplanması ve ayrılmasında Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yetki ve sorumlulukları nelerdir?
İlçe ve belde belediyeleri belediye atıkları ile ilgili mevzuat kapsamında; yönetiminden sorumlu olduğu atıkları kaynağında ayrı toplamak ve ikili toplama sistemlerini kurdurtmakla yükümlüdür.
Büyükşehir belediyeleri ise atık işleme tesislerini kurmak, işletmek, ya da ilgili tesislere çevre lisansı almakla yükümlüdür. Ayrıca yönetiminden sorumlu olduğu atıkların oluşumunun önlenmesi ve atık azaltımını da içeren atık yönetim planlarının ilçe belediyeleri ile hazırlanmasını koordine etmek, bakanlığa sunmak ve bu plan doğrultusunda çalışmaların yürütülmesini sağlamakla yükümlüdür.
Kaç çeşit çöp vardır? Bunların ne kadarı geri dönüşümde kullanılabiliyor? Dünya geri dönüşüm uygulamaları ve rakamları nelerdir?
Atık karakterizasyonu çalışmalarında 14 atık grubu değerlendirilmektedir. Bunlar; Kağıt-Karton, Cam, Pet, Poşet, Plastikler, Metaller, Organik Atıklar, Elektrikli ve Elektronik Atıklar, Tehlikeli Atıklar, Kompozit, Tekstil, Çocuk Bezi, Diğer Yanabilir, Diğer Yanmayan atıklardır.
Organik atıklardan ürettiğimiz kompost miktarı 17.000 ton/yıl, geri kazanım üretim miktarı ise 4.610 ton/yıl olarak ölçülmüştür.
Türkiye’de %88,7’lerde olan düzenli depolama yöntemi ile bertarafın 2023 yılında %54 oranına düşürmek, %6 olan ambalaj geri kazanım oranını ise %12’ye yükseltmek hedeflenmiştir.
Dünya’da ise 2,01 milyar ton/yıl olan atıkların %33’ü düzensiz döküm %36.7’si, düzenli depolama ve %11’i yakma ile bertaraf edilirken, %13.5 ise geri dönüşüme uğramaktadır.
Bu sene hayata geçecek olan ambalajlarda depozito uygulamasının çöplerin geri dönüşümüne etkileri neler olacak?
Depozito uygulaması, kirleten öder prensibi kapsamında AB üye ülkeleri başta olmak üzere birçok gelişmiş ülkede uygulanan bir ayırma sistemidir. Bu kapsamda uluslararası çalışmalarda elde edilen verilerin, depozito uygulamasının katı atıkların kaynağında ayrılması verimini arttırdığını göstermektedir. Bu nedenle uygulama ile beraber, depolama sahasına taşınan geri dönüşebilir materyallerin miktarının azalacağı beklenmelidir.
Bireylerin çöplerin geri dönüşümünde işyerlerinde ve evlerinde neler yapmalarını önerirsiniz?
Kağıt-karton, plastik, metal ve cam materyallerden oluşan geri dönüşebilen atıklarımızı temiz şekilde ayrıştırarak varsa ilçe belediyesinin mevcut toplama sistemine, olmaması durumunda uygun atık bırakma noktalarına ve ya en yakın atık getirme merkezlerine kendi aracımız ile taşımak suretiyle geri dönüşüme kazandırmalıyız.
Atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların ayrı olarak biriktirilip taşınmaya elverişli ağırlıklara ulaştıklarında yetkili kurumlarca geri dönüşüme, geri kazanıma ve ya uygun teknolojiler ile bertarafı sağlanmalıdır.
Bu kapsamda başta konut bölgeleri olmak üzere kurumlarda ve yerel yönetimlerde Sıfır Atık uygulamasına geçmeli, gerekli davranış modellerinin yaygınlaşması için farkındalığı arttırmalıyız.